AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMASINDAKİ KÖTÜ GİDİŞİ DURDURUN ÇAĞRISIDIR!

Sağlık Bakanlığı'nın yayınlamayı düşündüğü yeni yönetmelik ile:
 
-Aile hekimlerinin maaşlarında % 40'a varan kayıp ortadayken, ödeme üst sınırını 3500'e çekerek ücretlerin tekrar kesilmesini;
 
-Aile hekimlerini 5000 nüfusa hizmet vermeye zorlayarak ikinci kez cezalandırmayı; 
 
-Ulaşılamayacak performans kriterleri koyup ek ücret keserek üçüncü kez cezalandırmayı;
 
-Yıllardır enflasyon karşısında eriyen ücretlendirme politikasının düzeltilmek yerine daha da bozulmasını;
 
Bakanlıkça aile hekimlerine çalışacakları yer gösterilmeyerek, kendilerine yer bulmalarının istenmesini; 
 
Aile hekimlerinin fahiş fiyatlarla kiralanabilen ve bedelini ceplerinden ödedikleri mekanlarda çalışmaya zorlanmasını;
 
Hasta memnuniyeti açısından en yüksek yüzdelere ulaşmış bir meslek grubunun, popülist bir yaklaşımla daha da sıkıştırılarak "memnuniyet kriterini performansa yansıtacağız" sözleriyle tehdit edilmesini,
 
Hasta memnuniyeti kriteri ile bilimsel sağlık hizmetinin çoğunlukla doğru orantılı olmadığı, bunun haksız, hukuksuz ve gereksiz işlemlere, ilaç ve hizmet israfına yol açacağı gerçeğinin göz ardı edilmesini;
 
Türk Ceza Kanunu'nda ve meri mevzuatta örneği olmayan katlamalı ceza uygulamasının, yeni yönetmelikle aile hekimliği sistemine sokulmaya çalışılmasını;
 
Aile sağlığı merkezlerinin idamesinde kullanılan cari ödemelerin azaltılarak verilen hizmet kalitesinin de düşürülmeye çalışılmasını;
 
Bilimsel çalışmalarla desteklenmeyen bir takım araç gereç ve uygulamaların zorunlu hale getirilerek, sağlığın bir teknisyenlik hizmeti sınıfına sokulmasını;
 
İzinler, emeklilik hakları, yıpranma payı gibi yaşamsal özlük haklarımızda hiçbir değişiklik yapmayan, ilerleme sağlamayan, sürekli geriye götüren yasal düzenlemeler yapılmasını;
 
Vatandaşlara kendi sağlıklarının korunması yönünde hiçbir sorumluluk verilmeden, üstelik kişilerin sağlığına izinsiz müdahale anayasal olarak mümkün değilken; aile hekimlerinden hizmet almayı tercih etmeyenlerin sağlık verileri izlem ve taramaları ile ilgili olarak yine aile hekimliği çalışanlarının sorumlu tutulmasını;
 
Aile sağlığı merkezlerindeki yetersiz personel sayısıyla uygulamadaki iş yükünün altından kalkılamazken ve yıllardır personel sayısının arttırılması istenirken, yeni iş yükleri ekleyip personel sayısının arttırılmamasını;
 
İçinde sağlıkta şiddeti etkin olarak engellemeye yönelik düzenleme bulunmayan kanuni düzenlemeleri;
 
Başka kurumların eksiklikleri nedeni ile veremedikleri çeşitli hizmetlerin (adli ve defin hizmetleri vs.) eldeki yedek güç gibi aile hekimlerine yüklenmesini;
 
Bilimsel bulmuyoruz
 
Etkin bulmuyoruz
 
Etik bulmuyoruz
 
Mantıklı bulmuyoruz
 
Sağlıklı bulmuyoruz
 
ve 
 
Kabul etmiyoruz.
 
Sayın bakanımızı çağrımızı duymaya, sesimize kulak vermeye, kötü gidişe son verilmesi için acilen bizleri dinlemeye davet ediyoruz.
 
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

PAYLAŞ: