AHEF'TEN MHRS MÜDAHALELERİNE KARŞIN SUÇ DUYURUSU

Gelişmiş ülkelerin ‘‘gelişmiş’’ ünvanını alabilmelerinin en önemli nedenlerinden biri sistemli hareket edebilmeleridir. Kurumların işleyişi belirli bir sistem dahilinde olduğu için planlama da ona göre rahatlıkla yapılabilmektedir.
 
Aile hekimliği ülkemizde uygulanmaya başlandığı günden itibaren halkın teveccühünü kazanmış olmasına rağmen kendi içiersinde bir çok faktörü barındırmaktadır. İşleyişin aksamadan sürdürülebilmesi için bir düzen içinde ve planlama dahilinde devam etmesi elzemdir. Her ay KDS sisteminde aşı-izlem yapılacak bebek/çocuk ve gebe sayısı tarihleriyle beraber belirlenir. Aile hekimliği birimlerinde yapılan planlama dahilinde hangi gün kimlere hangi işlemlerin yapılacağı netleştirilir. Azımsanmayacak sayılarda olan bu işlemelerin aksatılmadan yapılabilmesi için planlanan programa uyulması çok önemlidir. 
 
Pandemi öncesinde de zaten yoğun şekilde çalışan aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına pandemi döneminde hiç bir görüş alınmadan milyonlarca okul aşısı tanımlandı. Covid hastalarının izlemlerinin yapılması ve raporlarının düzenlenmesi (neden bu şekilde uygulamaya gidildiği hala anlaşılabilmiş değildir) istendi. Covid aşıları da aile sağlığı merkezlerinde yapıldı. Buna karşılık personel desteği ve özlük haklarında hiç bir iyileştirme yapılmadı. Fedakarca bütün bu yoğun iş yükünün altında halkımızın sağlığını korumak adına yoğun çaba sarf ederek işimizi aksatmadan ek işleri de yaptık. Geldiğimiz nokta da ise işleyisi tamamen aksatacak şekilde üstelik aile hekimlerinin bilgisi dışında, iş planını tamamen aksatacak olduğu bilinmesine rağmen tepeden inme şeklinde MHRS üzerinden yeni randevular tanımlandı. Aynı saaate onlarca kişiye randevu verildi. İzinde olan hekimin birimine randevu açıldı. Hemşiresi olmayan birime randevu açıldı. Muayene planlanan saate randevu açıldı. Bebek aşısı planlanan saate randevu açıldı. Gebe izlem planlanan saate randevu açıldı...
 
Bu şekilde ‘yaptım oldu’ mantığıyla tanımlanan bu randevular yüzünden düzenlenmiş olan iş planı alt üst oldu. MHRS sistemine müdahale edilmesi sonucu aile hekimleri tarafından açılan randevuların üzerine üstelik aynı saatlerde ek randevular açılması sağlık hizmetini tamamen durma noktasına getirdi. Aile Sağlığı Merkezleri önünde saatlerce, uzun kuyrukların oluşmasına ve sosyal mesafenin korunamadığı görüntülerin yaşanmasına sebep oldu.
Covid-19 ile mücadele edilirken MHRS sistemine yapılan bu müdahaleyle vatandaşlar mağdur edildi. Durumdan haberi olamayan vatandaşlardan bazıları aşı randevularının bu şekilde oluşturulmasından aile hekimlerini sorumlu tuttu ve maalesef herkese aynı saatte randevu verilmesinden dolayı aile hekimlerine tepki gösterildi. Neticede vatandaşlar saatlerce sokakta aşı kuyruğunda beklemekten kaynaklı olarak aile hekimleriyle karşı karşıya geldi. Pandemi döneminde halkın aşıya ve sağlık çalışanlarına bakışını olumsuz etkileyerek pandemi ile mücadele sekteye uğratıldı. Aşı yaptırma noktasında kararsız olan vatandaşların kararlarını olumsuz yönde etkileyerek toplum bağışıklığını riske attı.
 
Halbuki AHEF olarak Sağlık Bakanlığı ortak hareket etmenin önemi ve planlama yapılması noktasında görüş alınmasının olası sorunları en aza indireceği konusunda defalarca hem yazılı hem de basın aracılığıyla bilgilendirildi ve bu şekilde hareket edilmediği takdirde oluşacak sorunlar noktasında uyarıldı. 
 
Uygulamada yaşanan sorunların göz ardı edilerek bugün bile aile hekimlerinin randevularına hiçbir bilgi verilmeden, hiçbir görüş alınmadan müdahale edilmeye devam edilmesi üzerine AHEF avukatımız aracılığıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Halkımızın sağlığı, sağlık sisteminin iyileştirilmesi ve daha iyi bir aile hekimliği sistemi için üyelerimizin önerilerine her zaman kulak vererek yasal haklarımızı kullanmaya ve beraber mücadele etmeye devam edeceğiz.
 
AHEF YÖNETİM KURULU

PAYLAŞ: