HALK SAĞLIĞI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İLE YAPILAN GÖRÜŞME

TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI GENEL MÜDÜRÜ SN. DR. HÜSEYİN İLTER İLE YAPILAN

09.08.2018 TARİHLİ GÖRÜŞME

Halk Sağlığı Genel Müdürü Dr. Hüseyin İLTER, Halk Sağlığı Genel Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Bekir KESKİNKILIÇ, Aile Hekimliği Uygulama Daire Başkanı Dr. Murat AĞIRTAŞ ile 09.08.2018 tarihinde güncel ve süregelen konulara ilişkin bir toplantılar gerçekleştirilmiştir.

Görüşmede aşağıdaki hususlar görüşülmüştür;

- Öncelikle Sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik olarak Genel Müdür tarafından konunun bizzat kendisi tarafından AHEF nun talebi doğrultusunda Bakanlık Makamına iletildiği ifade edilmiştir. Sayın Genel Müdür son olarak Giresun'da yaşanan hadise ile ilgili olarak STK ve medya üzerinden yapılan girişimlerin Doktor Özlem YAĞDIRAN' ın göreve iadesinde etkin rol aldığını, STK ve aile hekimleri arasındaki dayanışmanın güzel bir sonucu olduğunu ifade etmiştir. Tarafımızdan da aile hekimin göreve iade edilmiş olsa da bir takım hak kayıpları yaşadığı bu nedenle de İdare Mahkemesinde açtığımız iptal davasından feragat edilmeyeceği beyan edilmiştir. Herhangi bir hak kaybının yaşanmaması için ve Dr. Hanıma bir özrün saha tarafından beklendiği ifade edilmiştir.

-  Ankara Yükseltepe ASM' de bir aile hekimine yönelik olarak gerçekleşen şiddet olayı hakkında da bilgi verilmiştir. Bu ve benzeri şiddet olaylarının önlenmesi amacıyla Adalet Bakanı ile görüşeceğimiz ve ceza mevzuatında yapılacak önerimizin bu görüşmede iletileceği ifade edilmiştir. Genel Müdür tarafından aynı çözüm önerilerinin kendilerine de sunulması halinde değerlendirmeye alınacakları ifade edilmiştir. Konu ile ilgili ,Federasyon Hukuk Müşaviri tarafından tutuklu yargılanmalarıyla ilgili savcılığa başvuruda bulunacağımızı  belirttik. Bunun üzerine Ankara Sağlık Müdürlüğünün konuyu hassasiyetle takip ettiği ifade edildi.

-Aşı mevzuatı ile düzenlemenin artık acilen tekrarlanması için önerilerimizi söyledik. İki sene önce Başbakanlığa verilen taslağın çıkmayacağının anlaşıldığını belirttik. Konu ile ilgili düzenlemelerin ivedi olarak yapılması gerektiği belirtildi. Bakanla yapılacak görüşmede de ifade edileceği iletildi.

-Ülke genelinde bütün ASM' lere aşı dolapları ile ilgili olarak alımın yeni bütçeye konulması gerektiğini yine hatırlatılmıştır. Daha önce bu konuyla ilgili söz verildiğini devlette devamlılığın esas olduğu hatırlatılarak bu konuda tasarruf uygulanmaması hatırlatıldı. Konu ile ilgili uğraşılacağı kendileri de talep etmelerine rağmen mali kaynaklar nedeniyle sıkıntılar yaşadıklarını beyan etmişlerdir.

-  Aile Hekimlerinin bakanlık tarafından yapılan zorunlu eğitim planlamasına sahanın taleplerinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiş ve erişkin aşılaması programının dahil edilmesi talebimize yönelik olarak mevcut eğitim programında bu eğitime öncelik verilmesi  talimatı verilmiştir.

- Ağrı İlinde yaşanan mobing hadiseleri sebebiyle Aile Hekimlerinin istifa usulünü içeren ve 81 İl Valiliğine yazılacak bir düzenleyici işlemle uygulama esaslarının bildirileceği, yazının hazır olduğu bir iki hafta içinde yayımlanacağı ifade edilmiştir.

- Hatay Kumlu' daki arkadaşlarımızın mağduriyeti vurgulanmış ve bu konuda taviz verilmeyeceği belirtilmiştir. Genel Müdür tarafından boşaltılması talep edilen ASM ile ilgili olarak İl Sağlık Müdürlüğünün bizzat aranacağı notu alınmış ve Müdürlük Makamının bizzat ilgileneceği teminatı alınmıştır.

- Daha önce de sürekli ifade ettiğimiz raporlu ilaç yazma konusunda (SGK Başkanı dahil görüşülmüştü 2013 yılında kısa bir süre uygulanmıştı) hastaların ilaca ulaşımını kolaylaştırmak maksadıyla alınan ilaç raporları süresi içerisinde son yaşanan olaylarında gösterdiği üzere reçete edilmeden alınmasına yönelik gerekenin yapılması istenmiştir.  Bu konuda uyarılarımız doğrultusunda kesinlikle gerekenin yapılacağını Bakanın da bu yönde olumlu baktığı belirtildi.

- 1.Basamak Sağlık hizmetlerinin devletin en asli görevlerinden olduğu hatırlatılarak kamuya ait ASM lerin yapılması gerektiği özellikle İstanbul olmak üzere çok büyük sıkıntı olduğu ifade edilmiştir. Genel Müdürlük tarafından 2018 yılı için 1201 yeni ASM'nin yapıldığı bu rakamın 2020 yılına kadar 5341 olarak planlandığı ifade edilmiştir. Bu konuyla ilgili bütçe imkanlarının zorlanacağı ifade edilmiştir.

- Aile hekimliği birimlerinin gelir kayıplarının önlenmesi maksadıyla çalışma yapıldığı ifade edilmiştir. Son günlerde artarak yaşanan çeşitli olaylar sağlıkta şiddet, artan aile hekim sayısı ile doğan gelir kayıpları,aile hekimliğine yönelik olarak toplumda olumsuz algıların gelişme riski aile hekimleri arasında huzursuzluklara yol açtığı gibi bu durum vatandaşlarımızın memnuniyetini de olumsuz etkileyecek potansiyele sahip olduğu belirtildi. Hak kayıplarının kabul edilemez olduğu AHEF olarak her türlü eylemi gerçekleştireceğimiz ifade edildi.

- Görev tanımının net yapılarak angarya oluşturan işlerle ilgili birlikte çalışma önerildi. Bu önerimiz konusunda birlikte çalışabileceğimiz belirtildi.

- Entegre Hastanelerde adli ve defin nöbeti ücretlerinin ödenmesi gerektiği tarafımızdan ifade edilmiştir. Bu konu ile ilgili Federasyon olarak Genel Müdürlüğe yazdığımız yazıya cevap istenmiştir. Bakanlık tarafından bazı İllere yazı yazıldığı ve ödenmemesi yönünde görüş yazıldığının ifade edilmesi üzerine konuyu araştıracakları ifade edilmiştir.

 - Sahada çalışan Aile Hekimlerinin uzmanlık eğitimi konusunda SAHU yu geliştirmek gerektiğini kısa vade de başka bir çözüm düşünülmediğini belirttiler. Bunun üzerine bu eğitimde uzun süredir 1.Basamakta çalışan hali hazır da Aile Hekimliği yapan arkadaşlarımızın yeterliliklerinin de göz ardı edilmemesi gerçeğini vurguladık. 2023 yılının deadline alınarak ondan sonra aile hekimliği birimlerinin uzman hekimler tarafından oluşturulmasının planlandığı bunun için de aile hekimlerinin teşvik edileceği ifade edilmiştir.

- Sakarya'daki arkadaşımızın olayı ile ilgili ilk bizden olay duyulduğu anda önerilerimiz doğrultusunda Valilik ile görüşme sağlandığını Valiliğin soruşturma açtığını olayı sonlandırmaya çalıştıklarını ellerinden geleni yaptıklarını belirttiler. Federasyon olarak olayın akabinde bir gün sonra yargıya taşıdığımızı hatası olanlardan hesap sorulacağını belirttik. Özellikle mülki amirlerin keyfi tutumları karşısında dikkatli olunması gerektiği konusunda uyardık. Son yıllarda bu tür olaylarda artış olduğunu ifade ettik.

- Sahanın en önemli sorunlarından biri olan Sağlık raporları konusunda şiddetle de ilişkili olduğunu ülkede keyfi uygulamalar olduğunu bu durumun sistemdeki bütün sıkıntılarının aile hekimlerine yansıdığı tekraren anlatıldı. Yeni Bakana önceki bakana söylendiği gibi ifade etmemiz uygun olacağı tavsiyesinde bulunuldu. Verdiğimiz rapor dosyasının haklı istekler olduğu belirtildi.

- Aydın ilindeki olay hatırlatılarak sorumluların (Savcı, Cezaevi Müdürü) hesap vermesi gerektiğini ülke genelinde bu hizmeti veren arkadaşların ayrıca bir güvensizlik içinde olduğu ve gerekli kurumlara yazı yazılması gerektiğini belirttik.

- İller arası farklı uygulamalar için defaten hatırlattığımız ülke genelini ilgilendiren yerelde çıkan sorunlar sebebiyle yazıların ülke genelinde yazılması gerektiğini ve HSGM sitesinin aktif kullanılması gerektiğini belirttik.

- İzinler konusu bütün sıkıntıları ile tekraren anlatıldığında bu yasaya koyulamadığını haklı olduğumuz söylenerek ilk planda gündemde olduğu ifade edildi.

- Sahadaki hak kayıpları ile ilgili Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ile beraber çalışmamız gerektiği bu durumun sürdürülebilir olmadığı uygulamanın en büyük tehditlerinden biri olduğu vurgulandı. Birlikte çalışılacak.

- ASM lerde yanımızda çalışan işçilerin iş sağlığı ve güvenliği konusunda çözüm önerilerimiz ifade edilmiştir.  Çalışan sağlığı ile çalışmalar yürütülecek.

-  T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ile Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu bilimsel araştırma ve eğitim iş birliği protokolü ön görüşmesi yapılmıştır. Bunda ki amaç Aile Hekimliği uygulamasında oluşan verilerden faydalanarak disiplinin bilimselliğini arttıracak uygulamanın iyileştirilmesine yönelik çalışmalar yapılacaktır.Kendi anlamında bir ilk olan bu protokol çalışması çok olumlu bir adımdır.

- Yıpranma payının istediğimiz gibi verdiğimiz öneriler doğrultusunda çıkmadığını ve yargıya gidileceği açık olarak ifade edilmiştir.

- Bedelli askerlik konusunda; MSB nın celp dönemlerinin beklendiği, aile hekimlerinin illerdeki bedelli askerlik yapacak aile hekimi dağılımına göre hizmetin mümkün olduğunca aksamadan yararlanmalarının sağlanacağı, AHEF nun da belirttiği şekilde askerlik dönüşü eski yerlerinde görevine devam edecekleri, kanundaki ücretsiz izinli sayılacakları, bununla ilgili resmi yazının yakında yayınlanacağı belirtilmiştir.

  - Ücret Yönetmeliği ile ilgili olarak;

1. Sıfır nüfusla başlayan aile hekimleri ücretlerinin en az TSM de görev yapan PH maaşının aşağısında olmaması görüşüne sıcak bakıldığı belirtilmiştir. (Temel Ücret sıfır pozisyonda en az 4.500,00 TL + Nüfusa göre ücret + ASM Gideri + varsa GH + varsa SGDÜ AH için, en az 3.000,00 TL maaş olarak ASÇ)

2. Açılan sıfır nüfuslar nedeni ile diğer AH lerinin ücretlerin Kronik Hastalıkların Takibi ile ek ücret verilerek telafi edileceği söylenmiştir. Buna daha önce olduğu gibi şiddetle karşı çıkılmış, Kronik H. takibi ile farkın giderilmesinin doğru olmayacağı, devlette devamlılığın esas olduğu, bu nedenle nüfus azalması nedeni ile aile hekimlerinde meydana gelen ücret azalmasının telafi edileceği sözünün yerine getirilmesi talep edilmiştir. Bu telafi sonrasında kronik h. takibi ile ilgili düzenlemenin gündeme getirilebileceği ifade edilmiştir. Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının sıfır nüfuslu birimler açılması nedeni ile azalan nüfuslarına bağlı düşen ücretlerinin bakanlığın kabul ettiği %8 kayıpla birlikte (%8+22) MUTLAKA GİDERİLMESİ GEREKTİĞİ, bu konuda özellikle AHEF önerilerinin dikkate alınması, AHEF olarak Maliye B: ile görüşüldüğü ve görüşmede azalan ücretlerin telafisi ile ilgili bir önerinin gelmediği ayrıca ek ücret VEREMEYİZ şeklinde bir ifadenin olmadığı belirtildiği ifade edilerek, bu konuda Maliye B. ile birlikte görüşüleceği iletilmiştir.

3. Tek hekimli ASM lerinde izin hakkının verilmesi talebi ile ilgili olarak, 7 günlük iznin 14 güne çıkarılması talebine Maliye B. sıcak bakmadığı ifade edilmiş fakat buna karşı çıkılarak temel normlar gereği arkadaşlarımızın izin haklarının verilmesi ve ayrıca izne ayrılırken yakın ASM den vekalet olayına kabul edilmesi istenmiştir.     

 4. ASÇ ile ilgili olarak;

a. Ücretlerinin artırılması istenmiştir. Çünkü ayrılanların arttığı ve daha da artacağı ifade edilerek

b. Hastanelerden geçişlerde muvafakat verilmesi ve karşılığında TSM den eleman alınması konusunda yazı yazılacağı halde halen yazılmadığı,

c. Tek birimli aile hekimliği birimlerinde gezici hizmet sırasında aile sağlığı elemanının bırakılması güvenlik ve hizmet açısından sakıncaları da beraber getirmektedir. Bu sorun eleman desteği ile çözülmeli, o bölge aynı zamanda bir sağlık evi bölgesi olarak belirlenerek ebe kadrosu verilerek güçlendirilmesi önerimizdir. Tek aile hekimliği birimleri mümkün olduğunca açılmamalı, her şartta aile sağlığı merkezi gideri tam ödenmesi gerektiği,

d. Aile hekimlerinin, mevcut mevzuatlarda değişiklik yapılarak aile sağlığı elemanına hukuki sorumluluk ve görevler verilmediği sürece çalışacakları aile sağlığı elemanlarını seçme hakkı olmalıdır. Aile hekimliği uygulamasındaki görevlerin hukuki sorumlulukları aile hekiminde olduğu sürece aile sağlığı elemanı veya sağlık müdürlüğünün onayı hak ve hukuka aykırıdır.

5. Sözleşme imzalama ve fesih yetkisinin Sağlık Müdürüne verilmesi ve ceza puanı verilmesi yetkisinin Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanına verilmesi düşüncesi kabul edilmeyerek bu konunun İdare Hukuku meselesi olduğu, bu yetkinin belirtilen kişilerde toplanabilmesi için 5442 sayılı İl İdaresi Kanunun değiştirilmesi gerektiği, burada esas sorunun, ihtar puanı verilmesi durumunda itirazı değerlendirecek bağımsız yapı oluşturulmasına kadar uzanan bir organizasyonun dizayn edilmesi olduğu, meselenin sadece bazı makamlara yetki verilmesi sorunu olmadığı belirtilmiştir.

6. Ceza puanlarının aynı cezalarda katlanarak verilmesi konusunda veya sözleşme feshi ile ilgili 200 puanın 100 puana indirilmesine karşı çıkılarak, negatif performans kaldırılması gerektiği ve bir olumsuzluğa iki ceza (maddi ve ihtar puanı) uygulaması hukuka aykırı olduğu, sayın idarecilerimize aile hekimliği uygulamasında ihtar puanı uygulaması bulunduğu, "ceza" uygulaması bulunmadığı, hukuki açıdan ceza ve ihtar kavramının farklı hususlar olduğu bilgisi mutlaka verilmesi gerektiği, mevcut uygulamadaki ihtar nedenlerinden somut ve uygulanmayan, denetlenmesi mümkün olmayan hususlar kaldırılması gerektiği, ihtar puanları asıl olarak verilen hizmet uygulamaları ile ilgili olması gerektiği, İhtarların artırılması olayı kabul edilemez bir öneri olduğu belirtilmiştir.

7. Aile hekimlerinin iş yükünün çok arttığı bu nedenle ek personel verilmeden ek görevlerin verilmemesi gerektiği, Sağlık Bakanlığı tarafından "iş yükü analizi" yapıldığı ve 1/2,8 oranı yani olması gerekenden 2,5 3 kat fazla iş yapıldığı ortaya konulmuştur. Aile Hekimliği görevleri, iş yüküne göre yeniden gözden geçirilmelidir. Bazı görevlerin alınması gündeme alınmalıdır veya yeterli personel sağlanmalıdır. Bakanlığın yaptığı bir çalışmaya göre şu anda (2016 yılı sonu itibarı ile) uygulama yönetmeliğinde (ASM içindeki) sayılan görevleri yerine getirilebilmesi için 7 saat 36 dakikaya ihtiyaç bulunmaktadır. Üstelik bu rakama göre alınan ortalama poliklinik sayısı da 20-25 civarındadır.(120 milyon poliklinik, 22.000 aile hekimi)

8. Sınıflandırmada A, B, C, D sınıfı şeklindeki uygulamadan vazgeçilerek, kriterlerin cari gider miktarına göre yüzde oran değerlendirmesi getirilmelidir. Bu şekilde örneğin "A" kriteri için gerekli 10 şarttan birinin getirilememesi nedeni ile ortaya çıkan haksızlık giderilmelidir. Kriterlerde aile hekiminin görev yaptığı kamu binaları fiziki yapısı ve şartları da dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir. Bir, iki ve üç birimli aile hekimliği merkezlerine cari ödenek en üst seviyeden verilmelidir.

Yönetmelik taslağında ki maddeleri sadece öğrendiğimiz kadarıyla olumsuz noktalara itirazlarımızı yaptık takipçisi olmaya devam edeceğiz. Çözümsüz noktalarda en üst merciye kadar itirazlarımızı taşıyacağımızı taleplerimizde dirençli olacağımızı belirtmek istiyorum.

 AHEF,aile hekimliğinin ülkemizde uygulanmaya başlandığından bu yana aile hekimleri arasında etkin bir dayanışma platformu oluşturmuş böylece gerek aile hekimlerinin bilimsel gelişiminin gerekse hizmet kalitesinin artırılması noktasında önemli sorumluluklar üstlenmiştir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her platformda her şekilde tüm hukuki süreçleri kullanarak ve gereken eylemleri uygun şekilde gerçekleştirerek özlük haklarımızı korumaya Aile Hekimliği uygulamasını ve disiplinini geliştirmeye devam edeceğiz. Bugüne kadar gösterilen birlikteliğin ortak akılla hareket etme bilincini vakur ve dik duruşumuzu aynı şekilde devam ettireceğimizi biliyor camiadaki tüm Aile Hekimi dostlara tek tek derin güven duyduğumu ifade etmek istiyorum.Selam ve saygılarımı iletiyorum.

Dr.H.Şenol ATAKAN

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu

Yönetim Kurulu Başkanı

 

PAYLAŞ: