Gene izlemler

 

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu olarak son günlerde basına yansıyan gebe izlemleri konusundaki haberler dolayısı ile derin üzüntü duymaktayız.

Konu hakkında Federasyonumuz bir değerlendirme yapmış olup Bakanlığımıza çözüm önerisi hazırlamıştır.  Anayasamızın Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması başlıklı 56. Maddesinde yer alan “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.”  hüküm gereğince Sağlık Bakanlığımız ve çalışanları olarak tüm vatandaşlarımızın sağlıklı bir yaşam sürmeleri için görev yapmaktayız.

            5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nda da tarif edildiği üzere Aile Hekimi  kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerini en iyi kalitede ve sürekli bir şekilde sunmak ile görevlendirilmiş olup ülke genelindeki görev yapan tüm Aile Hekimlerimizin ve onlarla birlikte çalışan yardımcı sağlık personellerimizin bu görevi asli vazifeleri olarak görüp büyük özveriyle ve severek yerine getirmektedir.

            Ancak sahada bu görevin yerine getirilmesi sırasında gerek Bakanlığımızın bazı hukuki konularda altyapıyı henüz hazırlayamamış olması, gerek Aile Hekimlerimizin ve yerel sağlık idarecilerimizin hizmet içi eğitim eksikliklerinden dolayı büyük hatalar yapılmıştır. Son dönemlerde maalesef bu hatalar basına da intikal etmiş olup kamuoyunda gerek Bakanlığımız gerekse Aile Hekimliği müessessi hakkında yanlış bir izlenim oluşmaya başlamıştır.

            Anayasamızın Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması başlıklı 13. Maddesinde yer alan  “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” ve Özel hayatın gizliliği başlıklı 20. Maddesinde yer alan  “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” Hükümler gereği vatandaşlarımızın başvuruda bulundukları özel/kamu tüm sağlık kurum ve kuruluşları tarafından kişisel verilerinin işlenmesi ve paylaşımı ancak kanunla düzenlenmesi gerekmektedir.

            3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunun 3. Maddesi f bendinde “Herkesin sağlık durumunu takip edebilmek için gerekli kayıt ve bildirim sistemi kurulur.” ve Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin 24/3 maddesinde “Gebe ve bebek tespiti ile izlemleri, doğum ve bildirimi zorunlu hastalıklar gibi durumlar ilgili aile hekimine iletilmek üzere hizmeti sunan sağlık kurum ve kuruluşu tarafından müdürlüğe en geç beş iş günü içerisinde bildirilir. Bu bildirimi yapmayanlar hakkında yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre işlem tesis edilir.” Hükümleri yer almakta olup veri alınması, işlenmesi ve paylaşımı işlemlerininusul,esasları ve  sınırları belirlenmemiştir.

Anayasa Mahkemesinin E:2006/167 K:2008/86 sayılı kararında yer alan “Anayasa'nın 20. maddesinde herkesin özel hayatına ve aile yaşayışına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu;  25. maddesinde de herkesin düşünce ve kanaat özgürlüğüne sahip olduğu, her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimsenin düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağı hüküm altına alınmıştır. 20. madde gerekçesinde, özel hayatın korunmasının her şeyden önce bu hayatın gizliliğinin korunması, resmi makamların özel hayata müdahale edememesi anlamına geldiği belirtilmiştir. Anayasa'nın 20. ve 25. maddelerinde yer alan güvencelere rağmen itiraza konu 8. madde hükmüyle kişiler,  bilgi toplama, saklama, işleme ve değiştirme tekeli olan idareye ve diğer kişilere karşı korumasız bırakılmış, veri toplamanın sınırlarına yasal düzenlemede yer verilmemiştir.” hüküm ile kişisel bilgilerin paylaşım usul, esas ve sınırlarının kanunla düzenlenmesi gerektiği hatırlatılmıştır.

Başbakanlık tarafından TBMM’e 11.03.2010 tarihinde 1/836 Esas numarası ile sevk edilen “Kamu Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanun  ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Tasarısı” incelendiğinde kişisel verilerin işlenmelerine dair usul,esas ve sınırlarının çizilmesi amacı ile 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunun 3. Maddesi f bendinde “sağlık alanında toplanan kişisel sağlık verilerinin hangi şartlarda işlenebileceğinin uygulamada tereddüde yer vermeyecek bir şekilde yasal bir çerçeve maddesi olarak düzenlenmesi Anayasamızın 13. maddesinin amir hükmü gereğidir. Madde ile, kişisel sağlık verilerinin; ilgilinin, sağlık hizmeti almak üzere müracaat ettiği sağlık personeli veya sağlık kurum ve kuruluşlarınca, verilen hizmetin gereği ile sınırlı, sır saklama yükümlüğüne bağlı olarak ve rızası ile işlenebilmesi esas alınmıştır” gerekçesi ile “Her türlü sağlık kurum ve kuruluşlarında verilen sağlık hizmeti sebebi ile muttali olunan bilgiler, özel nitelikli kişisel veridir. Kişisel sağlık verileri işlenemez. Kişisel sağlık verileri ancak; a)ilgili kişinin rızasının bulunması halinde, toplama amacı ile sınırlı olarak, b) ilgilinin sağlık hizmeti almak üzere müracaat ettiği sağlık personeli veya sağlık kurum ve kuruluşlarınca, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis,tedavi ,bakım veya sağlık hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla sınırlı olarak ve hekim veya hekimler gibi sır saklama yükümlülüğüne tabi diğer sağlık personeli tarafından veya bunların gözetim ve sorumluluğunda işlenmek kaydıyla… işlenebilir”  değişiklik teklif edilmiştir.

AHEF olarak ;

1. TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda bekleyen 11.03.2010 tarih ve 1/836 Esas numaralı Kanun Teklifinin en kısa sürede Genel Kurula sevk edilerek yasalaşmasının sağlanarak gebe-bebek bilgilerinin paylaşımı sağlam hukuki zemine oturtulmalıdır.

2. Anayasamızın Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları başlıklı 41. maddesinde yer alan “Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.” hükmü gereğince gerek Aile Hekimlerince gerekse diğer tüm özel ve kamu kurum ve kuruluşlarınca verilen Gebe-Bebek izlemlerinin daha etkin bir şekilde yapılabilmesi amacı ile 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda ek düzenlemeye gidilmesi ve bu amaçla vatandaşlarımıza hekim seçme özgürlüğü saklı kalması kaydı ile sorumluluk yüklenmelidir.

3. Gerek Aile Hekimleri ve yardımcı sağlık personelleri gerekse yerel sağlık idarelerinin Hukuki sorumlulukları,görevleri konularında büyük bilgi eksiklikleri bulunmaktadır. Bu eksikliğin hizmet içi eğitimlerle biran önce giderilmesi gerekmektedir.

4. AHEF olarak başta geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza ve en kutsal görevde olan Annelerimize-anne adaylarımıza olmak üzere tüm halkımıza hak ettikleri koruyucu sağlık hizmetini Aile Hekimleri ve yardımcı sağlık personellerimiz severek ve zevk alarak yerine getirmektedirler. Bu görevi yaparken negatif performans ve ceza puanı uygulaması yerel sağlık idarecilerinin kraldan çok kralcı uygulamaları ve Aile Hekimliği Mevzuatlarına yeterince hakim olamamaları nedeni ile personelin moralini bozarak sunulan sağlık hizmetinde zafiyet oluşturmaktadır. Negatif performans uygulamasının tekrar güzden geçirilerek iptal edilmesinin daha uygun olacağına inanmaktayız.

5. AHEF olarak Aile Hekimliğini ve Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerini ilgilendiren her konuda Bakanlığımız ile çalışmaya hazırız.

 

                                                                 AİLE HEKİMLERİ DERNEKLERİ FEDERASYONU

PAYLAŞ: