AHEF KAZANIR
- Görüntüleme:
4933
-
03 Mart 2021
-
.
Aile hekimliği birimleri aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarından oluşmaktadır. Sağlıklı nesillerin yetişmesinde önemli role sahip olan aile hekimliği sisteminin sorunsuz şekilde devam edebilmesi için uyum içerisinde çalışabilmenin önemi tartışmasızdır. Fakat maalesef bazen anlaşmazlıklar ileri boyuta taşınmakta ve artık uyum içinde çalışmanın mümkün olmadığı hale gelmektedir. Bu durumda nasıl bir yol izleneceği konusunda mevzuatta net bir hüküm olmadığından sistem tıkanma noktasına gelmekteydi. Hatta bazı idarecilerin bu durumu aile hekimlerine karşı kullandıklarına bile üzülerek şahit olduğumuz durumlar yaşandı. Bu belirsizliği ortadan kaldırmak adına AHEF tarafından birçok dava açıldı ve nihayet emsal karar niteliği taşıyan yüksek mahkeme kararı ile durum netleşti. Danıştay ‘‘yeni sözleşme imzalama aşamasında aile hekiminin tercihinin belirleyici rol oynayacağı’’şeklinde karar veren il idare mahkemesinin ve bu kararı uygun bulan bölge idare mahkemesinin kararının onanmasına karar vererek son noktayı koymuştur.
Yargı sürecinde İl İdare Mahkemesi,‘‘aile hekimliği bünyesinde çalısan aile hekimi, aile sağlığı çalısanı ve diğer personelin birlikte bir ekip oluşturdukları ve verilecek aile hekimliği hizmetinin de ekip anlayışı çerçevesinde sunulması gerektiği, yeni sözleşme imzalama aşamasında aile hekiminin tercihinin belirleyici rol oynayacağı, ancak üç ay içerisinde aile hekiminin, sözleşme imzalayacak bir aile sağlığı çalışanı bulamaması durumunda aile hekiminin talebi üzerine Valiliğin re'sen belirleyeceği ebe, hemşire, sağlık memurları ile o pozisyon için sözleşme imzalayabilecekleri, somut olayda ise davacının Valilikten bu yönde talebi olmadığı gibi aksine uyuşmazlığa konu personel ile çalışmamak yönünde iradesini ortaya koyduğu ve davacının herhangi bir personel ile sözleşme imzalamaya zorlanmasının hukuken mümkün olmaması karşısında davacının mevcut aile sağlığı çalışanı ile sözleşme yenilenmemesi yönündeki talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.’’ şeklinde karar vermiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. İdare Dava Dairesi'nin 20/11/2019 günlü, E:2019/795, K:2019/851sayılı kararında; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu belirtilerek, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Danıştay İkinci Dairesince (Esas No: 2020/144 ve Karar No: 2020/3614) ‘‘DAVALI İDARENIN TEMYIZ İSTEMININ REDDİNE, Istanbul Bölge Idare Mahkemesi, Üçüncü İdari Dava Dairesince verilen 20/11/2019 günlü, E:2019/795, K:2019/851 sayılı kararın ONANMASINA’’ şeklinde hüküm vererek emsal niteliği taşıyan karara imza atmıştır.
Bir sorunu daha çözen AHEF Yönetim Kuruluna, Aile Hekimlerinin hakları için emek veren önceki AHEF Yönetim Kurullarına, AHEF YK Üyesi ve Ahef Hukuk Komisyonu Koordinatörü Uzm. Dr. Hüseyin GÜNTÜRKÜN’e, AHEF YK Üyesi Dr. Muharrem GÖRGEL’e, AHEF YK Üyesi Dr. Hazar CIRIK’a, AHEF Avukatımız Cihat TORTUM’a, Ahef Hukuk Komisyonu’nda görev alan değerli meslektaşlarıma, Ahef Hukuk Yürütme Kurulu’na teşekkür ederim. Karar tüm Aile Hekimleri’ne ve Aile Hekimliği sistemine hayırlı olsun.
AHEF Hukuk Yürütme Kurulu Başkanı
Dr. Harun Mesut ATMACAOĞLU