CUMHURBAŞKANIMIZA MEKTUP

     AHEF olarak Cumhurbaşkanımıza sahadan sesimizi duyurmak için CİMER yoluyla ileti yollama çalışması başlattık. 14 Mart konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanımızın belirttiğin çalışmaların en kısa sürede tamamlanmasını umut ediyoruz ve sesleniyoruz.

''       Sayın Cumhurbaşkanımız;

      2004 yılında çıkarılan 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanuna bağlı uygulamalar ülkemizde 17. yılını tamamlamıştır. Aradan geçen yıllar içerisinde Aile Hekimliği Kanuna bağlı çıkarılan Aile hekimliği Uygulama Yönetmeliği, Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme yönetmeliği ile ülkemizde aile hekimliği birçok sıkıntılarıyla yürütülmeye çalışılmaktadır. Ülkemiz tüm sağlık çalışanlarının %5’ini oluşturan Aile Hekimliği çalışanları, 2019 yılında ülkemizde yapılan poliklinik hizmetlerinin %35’ini (280.000.000 )  karşılamıştır. Bu sayılara yapılan aşılama hizmetleri, koruyucu sağlık hizmetleri dahil değildir. Covid 19 salgınının en zor dönemlerinde 2020 yılında ise vatandaşın ilk tercihi aile hekimliği olmuş ve Sağlık Bakanlığının %5’ini oluşturan personel oranı ile verilen hizmet tüm poliklinik başvurularının %42’sini (247.000.000) karşılar duruma gelmiştir. Aynı şekilde 2021 yılında yapılan Covid 19 aşılamalarının da büyük çoğunluğu Aile Sağlığı Merkezleri’nde yapılmıştır. Aile hekimleri ve aile hekimliği çalışanları salgın döneminde vatandaştan gelen tüm talepleri en üst seviyede karşılayarak büyük bir sorumluluğu ve görevi yerine getirmiştir. Bu süreçte yeterli malzeme desteği sağlanmayan aile hekimlerine salgın döneminde iki kez üçer aylık periyotlarda verilmeye çalışılan ek ödemelerde çeşitli şartlara bağlanmış ve sahada çalışan birçok arkadaşımız bu ek ödemelerden yaralanamamıştır.

      Sayın Cumhurbaşkanımız, artık üzerimizdeki iş yükünü taşıyamıyoruz. Bugün ülkemizde aile hekimi başına düşen nüfus il merkezleri ve merkez ilçelerde 3100 üzerindedir. 2005 yılında 3200 ortalama ile başlanılan sistemde aradan geçen yıllar içerisinde hiçbir şekilde aile hekimlerine düşen kişi sayısında azalma, aile hekimine düşen iş yükünde bir rahatlama olmadığı gibi yıllar içerisinde aile hekimliğine sürekli ek işler yüklenilmiştir. Sağlık raporları (Sürücü Olur Raporu, Sporcu Lisansı Raporu, Askerliğe Elverişlilik Raporu, Durum Bildirir Tek Hekim raporları vs.), her türlü bağışıklama hizmetleri, okul aşıları ve taramaları, kronik hastalıkların izlemi ve takibi, covid-19 özellikli izlemleri, adli-defin nöbetleri, kanser taramaları gibi hizmetler aile hekimliğinde sunulan tedavi edici hekimlik hizmetleri dışında ciddi bir iş yükünü de getirmekte sağlık idaresinin yaklaşımları da ayrıca aile hekimliği çalışanlarının moral ve motivasyonunu tüketmektedir.

     Her şeye rağmen ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu Covıd-19 salgını döneminde bütün var gücüyle çalışan biz aile hekimliği çalışanlarına büyük haksızlık yapılmıştır. Salgın döneminde yüksek hizmet sayıları ile vatandaşa en iyi hizmeti sunan aile hekimlerine 30/06/2021 tarihinde çıkarılan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile adeta ceza verilmiştir. Ceza yönetmeliği iş güvencemizi ortadan kaldırmıştır. Yönetmelikte var olan sözleşme feshini kolaylaştıran anayasaya uygun olmayan maddeler iptal edilmelidir. Aynı yönetmelikte yer alan birbiriyle çelişen ceza puanı uygulamaları kaldırılmalıdır. Cezayı veren kurum ile cezaya itiraz edilen kurum aynı merci olmaktan çıkarılmalı, ceza soruşturmaları yeniden il valiliklerine devredilmelidir. Sözleşme feshi için oluşturulan tek taraflı komisyonlar kaldırılmalıdır. Yakın zamanda yönetmelik sebebiyle Danıştay’da açtığımız dava haklı görülerek Anayasa Mahkemesine iletilmiştir. Bu şekilde yapılan tüm sözleşme fesihleri mahkemelerden dönecek, kamuya gereksiz mali, hukuki yük ve zarar oluşturacaktır.

     Sayın Cumhurbaşkanımız; Bugün aile hekimleri salgın öncesi 280 milyon, salgın döneminde 248 milyona ulaşan muayene sayıları ile verilen koruyucu sağlık hizmetlerinin tümü hariç aile hekimi başına ortalama 9350 poliklinik hizmeti sunmuştur. Son sözleşme yönetmeliği ile ayrıca her aile hekimine yıllık ortalama 9350 adette kronik hastalık ve kanser taraması zorunlu hale getirilmiştir ki, sekiz saatlik mesainin tamamında bile bunun yapılabilirliği imkansızdır. Ancak, sözleşme ve ödeme yönetmeliği ile bu hizmeti yerine getirmediğimiz takdirde hak edişlerimizde kesinti yapılacağı bildirilmiş ve Temmuz 2021’de tüm aile hekimlerinden ve aile sağlığı çalışanlarından hak ediş kesintisi uygulanmıştır. Halen bu madde yönetmelikte yerinde durmaktadır.

      Aile hekimlerine kayıtlı nüfus sayısı 1500-2000 aralığına çekilmeden, sevk zinciri tesis edilmeden bugünkü şartlarında HYP adı altında yeni bir iş yükü kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerini aksatacak ve tedavi edici sağlık harcamalarında artışa sebep olacak, devletimize haksız bir mali yük yaratacaktır. Plansız bir şekilde sahanın gerçeklerinden uzak bu uygulama birçok sorunu beraberinde getirecek ve gerek biz çalışanları gerekse Sağlık Bakanlığını ciddi mahkeme sonuçları ile karşı karşıya getirecektir. Aile hekimliğinde tek taraflı performans uygulaması ile hak ediş kesintisi haksızlıktır, vatandaşımıza da aldığı her türlü hizmet için sorumluluk yüklenmelidir.

       Sayın Cumhurbaşkanımız; 14 Mart 2022 tarihinde açıklamanızda olduğu gibi aile hekimliği çalışanlarının hak edişlerindeki temel ücret, planlanan aile hekimliği başına düşen nüfusların azalmasıyla orantılı olarak enflasyon farkları da hesaplanarak arttırılmalıdır. Aile hekimliği sistemi sayesinde koruyucu sağlık hizmetleri nerdeyse tamamı, poliklinik hizmetlerinin  %42’si ülkemiz sağlık personelinin sadece %5’i ile yürütülmektedir. Defalarca sağlık bakanlığına ilettiğimiz raporlardan da anlaşılacağı üzere, Aile sağlığı merkezlerinin personel giderleri, modernizasyonu ve medikal giderleri için, aile hekimliği gider ödeneğimizin en az %100 arttırılması zaruridir. Aksi takdirde vatandaş memnuniyeti hızla düşecek ve sistemden çıkacak çalışanlar sebebiyle mali tedbirler bile yeterli olamayacaktır.

       Sayın Cumhurbaşkanımız; sesimizi duyurmak için yönetmelik çıktığından bu yana toplamda 8 gün iş bırakma ve 3 büyük katılımlı miting ve defalarca basın açıklaması yaptık. Sağlık bürokratlarının sahanın gerçeklerinden uzak, uygulanamaz, ülkemizin menfaatine uygun olmayan, aile hekimliği sisteminin geleceğini baltalayan, fikren uygulanabileceği iddia edilen ama sahada şeklen uygulanması mümkün olmayan 29 Haziran 2021 4198 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararınızla yayınlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğini gözden geçirmenizi ve iptal etmenizi istiyoruz. Sahada çalışan  aile hekimleri olarak, her alanda olduğu gibi sağlık alanında da ülkemizin sağlıklı geleceğini hep birlikte oluşturmak istiyoruz. Bizler Aile hekimliği Kanununda yapılacak gerçekçi değişiklikler ile Türkiye Aile Hekimliği Modelinin tüm dünyaya örnek olacağına inanıyoruz. Sağlık Bakanlığının sahadan uzak, sağlık hizmetlerinin temeli birinci basamak sağlık hizmetlerini yıkmaya çalışan bürokratlarına inat, bizler ülkesini ve halkını en üst seviyede seven aile hekimleri olarak mücadelemizi yasal her alanda sürdürmeye devam edeceğiz.

       Sayın Cumhurbaşkanımız, 84 milyon vatandaşa direkt temas eden 55 bin aile hekimliği çalışanı olarak, saygılarımızla arz ederiz. 

                                  AHEF YÖNETİM KURULU ''

Doküman Listesi

Dosya Adı Boyut Oluşturma Tarihi Dosya Türü
1. SAYIN CUMHURBAŞKANIM 487,34 KB 20.04.2022 12:33:11 .jpeg
PAYLAŞ: