SAĞLIKTA ŞİDDETE KARŞI 14 EKİM 2023 ANKARA BASIN AÇIKLAMASI

Değerli basın mensupları, bugün 81 ilden gelen 85 milyon vatandaşımızın aile hekimlerini temsilen SAĞLIK BAKANLIĞINA SESLENİYORUZ;

Aile hekimleri, aile sağlığı çalışanları ve tüm sağlık paydaşları ile son 2 yıl içerisinde tüm yurtta 14 defa iş bırakıp, 2 defa miting yaparak kamuoyuna ve bakanlığa sesimizi duyurmaya çalıştık.

Maalesef bakanlık koruyucu sağlık hizmetleri hususunda amaçlarından uzaklaşmış, popülist politikaların esiri olmuştur. Bakanlık, aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının ihtiyaçlarını görmek yerine, günlük poliklinik sayısı ile kamaşmış olan gözlerini açmakta zorlanmaktadır.

Sağlıkta dönüşüm ile verilen sözler unutulmuş, 6 Şubat tarihli asrın felaketinde görüldüğü üzere sağlık merkezleri apartmanların altında ezilmiş, aile sağlığı merkezleri modernize edilmek yerine kaderlerine terk edilmiştir.

Ayakta kalan birçok aile sağlığı merkezi ise kira ve faturalarını ödeyememekte, artan personel giderlerini karşılayamamaktadır.

Son kez uyarıyoruz, binlerce yetişmiş sağlık çalışanı işsiz kalacak, birçok aile sağlığı merkezi kapısına kilit vuracaktır.

Söz verildiği gibi, nüfuslar düştükçe enflasyona karşı aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının hak edişlerinde iyileştirilme yapılmamış, pandemi döneminde bile, performansa dayalı angaryalar arttırılarak aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları köleleştirilmek istenmiştir.

Bu esareti reddeden, Son on yıl içerisinde ülkesini terk eden binlerce hekim ise tutarsız politikaların eseridir.

Buradan açık bir şekilde haykırıyoruz. Baskıya boyun eğmeyeceğiz!

LİYAKATLİ İDARECİLERİ MUMLA ARIYORUZ;

Günübirlik politikalara alet edilmiş aile hekimliği sistemi, sanrı ve hezeyanlarla idare edilmektedir.

Pandemi ve afet döneminde bile Orta çağ dönemini anımsatan mevzuat düzenlemeleri ile hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonu hiçe sayılarak, adeta idari baskı altında hizmet sunmaları beklenmektedir.

Aile hekimliği kanununu yazan bürokratlar bile kendi yazdıkları kanuna sahip çıkamamış, tüm diyalog çabalarına rağmen 15 yıllık süreç içerisinde verilen hiçbir söz tutulamamıştır. Kazanım diye ifade edilebilecek her husus aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının mücadelesi ile gerçekleşmiştir.

Buradan açık bir şekilde haykırıyoruz. Anayasaya aykırı, Antidemokratik mevzuatları tarih çöplüğüne atacağız.

ŞİDDETE UĞRAYAN SAĞLIK ÇALIŞANI İÇİN ADALET İSTİYORUZ;

Özellikle son 20 yıl içerisinde artan sağlık çalışanlarına şiddet vakaları artık planlı bir terör eylemi haline gelmiştir. Bu eylemlerin asıl sebebi bu canilerin hakettikleri cezayı veremeyen hukuk sistemi ve bu düzeni makul gören kanun koyuculardır.

Biz bu şiddeti sindiremiyoruz, korkmuyoruz ve her zamankinden daha güçlü ve bir aradayız.

Kışkırtılmış sağlık talebi, artan angarya ve iş yoğunluğu altında ezilen sağlık çalışanları her gün dozu artan şiddet ile karşı karşıya kalmaktadır. Hekimleri ve tüm sağlık çalışanlarını şiddetin hedefi haline getiren itibarsızlaştırışı söylemlerden derhal vazgeçilmeli, adli merciler tarafından Sağlıkta Şiddet Yasası, şiddeti caydırıcı ve etkili bir şekilde uygulanmalıdır.

Her yaşanan şiddet olayının ve her can kaybının faili bu cinayetlere sessiz kalan iradesi eksik idaredir.

HALKIMIZA SESLENİYORUZ;

Aldığımız eğitimin kutsallığı gereği sizlere şifa dağıtmak bizim için en kutsal görevdir. Bizler ilk nefesten son nefese kadar siz halkımızın yanındayız.

Bebek ve erişkin aşılama, bebek, çocuk, kadın, gebe, lohusa izlem, kanser tarama, laboratuvar hizmetleri, poliklinik hizmetleri, kronik hastalık takipleri ve daha sayamayacağımız birçok çalışma ile halkımızın yaşam süresini uzattık.

Ancak bu süreçte Hekimler ve tüm sağlık çalışanlarının yaşam süresi kısaldı.

Başa çıkılması mümkün olmayan iş yükü ve mobbing altında eziliyoruz. Bu yüzden doğup büyüdüğümüz ülkemizi terk etmeyi göze alıyoruz.

Defalarca görüştüğümüz, raporlar halinde ilettiğimiz, her zaman makul görülen ancak hiçbir zaman uygulamaya koymadığınız çözümler bizi değil sizi koltuğundan edecektir.

Birtakım yanlışları uygulayan ve bu yanlışlara yıllarca seyirci kalanları tarih affetmeyecektir. Sizler;

*2010 yılı itibariyle önce A-B-C-D-E gibi sınıflandırma adı altında bir ucube sistem ile sağlık hizmetinin standardını bozdunuz, haksızlığa sessiz kaldınız.

*Nüfuslar azaldıkça hakediş azalmayacak denildi, sözünüzü tutmadınız, haksızlığa sessiz kaldınız.

*Aile hekimi ve aile sağlık çalışanı sayısı arttırılacak denildi, sözünüzü tutmadınız, haksızlığa sessiz kaldınız.

*Pilot olan kanunu modern bir hale getirmek yerine bir gecede pilot kelimesini atarak Türkiye’de aile hekimliği uygulamasını ucube bir mevzuat ile idare etmeye çalıştınız, haksızlığa sessiz kaldınız.

*Aile hekimlerinin en temel anayasal hakkı olan izin hakkını bile tanınmadı, haksızlığa sessiz kaldınız.

*Sözleşme ödeme yönetmeliği adı altında 40’tan fazla ceza maddesi yıldan yıla eklenerek bir ceza yönetmeliği haline geldi, yamalı bohça yönetmelikler çıkarken haksızlığa sessiz kaldınız.

* %15-20 oranında aile sağlığı çalışanı eksik iken 15 yıldır birçok söze rağmen kadro tahsisini beceremediniz, haksızlığa sessiz kaldınız.

*Pandemi döneminde bile sağlık çalışanlarının emeğini hiçe saydınız, yaşamını kaybeden meslektaşlarımıza şehitlik mertebesini çok gördünüz, haksızlığa sessiz kaldınız.

*Yıllardır sağlıkta şiddet terörüne yönelik kalıcı bir yasal düzenleme yapamadınız, haksızlığa sessiz kaldınız.

*Eylemler sonucunda, Sağlıkta şiddet yasası ve ödemelerdeki sözde revizyonlar  ise beyaz reform değil, her gün artan şiddet vakaları ve %60 yıllık enflasyon gerçeğine rağmen %17‘lik hakediş artışı ile olsa olsa kara gün habercisi oldu, gerçeklere sessiz kaldınız.

*Üstelik anayasa mahkemesinin iptal ettiği ceza yönetmeliği yerine demokratik bir düzenleme yerine köhne bir kanunun köhne maddelerini esas alan düzenlemeyi kendinize yakıştırdınız, hukuka sessiz kaldınız

15 yıldır sahayı oyaladığınız, ama oyaladığınız aslında biz değiliz. Sizler aslında bir ülkenin sağlık hakkını çaldınız.

Bizler masada alamadıklarımızı sahada söke söke alıyoruz, almaya devam edeceğiz.14 gün iş bırakmak sadece bir başlangıç idi.

Bizler bu gömleğin düğmelerinin yanlış iliklendiğinin ve yıllardır sessiz kalındığının farkındayız. Ama son kez uyarıyoruz;

1-)Etkin bir sağlıkta şiddet yasası ve bu yasaları uygulayan adalet sistemi istiyoruz.

2-)Uluslararası normlarda bilimsel, demokratik bir mevzuat istiyoruz

3-)Makul bir ödeme, refah bir emeklilik istiyoruz.

Bizler; Adil, demokratik, insanca bir çalışma ortamı ve liyakatli idare istiyoruz.

Dr. Kemal NOYAN-AHEF Başkanı


PAYLAŞ: