SIRADA KİM VAR ?
Her hafta sonu statlarımızda ve milyonların evde izlediği futbol maçları bizim toplumumuzla özdeşleşmiştir. Avrupa’da ve Dünya’da başarılara imza atan büyük futbol kulüplerimiz ve çok başarılı futbolcularımız var. Hepimiz bunların isimlerini biliriz, başarıları ile övünürüz.Onlar hep statta ve ekranda görünen kahramanlardır.
Ofsaytı herkes bilmez ama fair play kavramını da bilmeyen yoktur. Sportif erdem de denir. Rakibini bir düşman olarak görmeyip ona fiziksel ve psikolojik açıdan zarar vermeme özenidir.
İşte bu maçlardan birinde bir futbol hakemi bir maç sonunda, taraf takımlardan birinin yöneticisi tarafından DÖVÜLDÜ!
Yedi yaşındaki çocuğunu maça götüren baba, sevgilisiyle elele maça giden genç kız, fanatiği olduğu takımın performansını seyreden yetmişlik teyze statta, bizler sıcacık evlerimizde milyonlar bu görüntüyü izledik.
Bu korkunç sahneyi bize yaşatan kişi ise geçen sene fair play ödülü almış bir spor adamı!
Hakeme el kalkmaz!
Biz hekimler bu korkunç sahneleri çok yaşadık. Acı yarıştırmak olmaz ama biz hem dövüldük hem ÖLDÜRÜLDÜK!
Hekime el kalkmaz!
Biz isimsiz kahramanlarız! Biz, her gün çocuklarınızın ateşini düşüren, anneninizin kırdığı kalçasını ameliyat eden, pandemide hayatı pahasına sağlık üreten, sizi intiharın eşiğinden kurtaranlarız!
Her gün ortalama 50, saatte 2 beyaz kod veren sağlık çalışanlarıyız!
Şiddet uygulayana yarın tekrar hizmet vermek zorunda kalanlarız!
Şiddete uğrayan meslektaşımızın yanında olmak istediğimizde cezayı alanlarız!
Sesimize kulak verin diyerek iş bıraktığımızda işsiz kalmakla tehdit edilenleriz!
Sağlıkçıya şiddeti kuru bir kınama ile geçiştiren bir bakanlığın personeliyiz!
Kamu hizmeti verirken iş yerinde dayak yiyen ama iş vereni olan bakanlık tarafından umursanmayanlarız!
Ülke hemen ikiye bölündü elbette. Haketti diyenler takımı ile ‘burası nasıl bir ülke oldu’ diyenler hemen savaş baltalarını bilemeye başladılar.
Sırf kendi tuttuğu takıma uygun karar vermedi diye hakemi dövenler ile hasta yokken yakınının ilacını yazdırmak isteyen, reddedilince de doktor dövenler aynı kişiler.
Aynı insanların işlediği aynı suça aynı cezayı vermeyenler ne düşünüyorlar acaba?
‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ den, ‘ne kadar güzel artık doktor dövebiliyoruz’a evrilmiş bir toplumda hakem döven cezaevine, hekim döven evine!
Sırada ne var hakim mi?