COVİD 19 İŞGÜVENLİĞİ TALEBİ İÇİN DİLEKÇE

  • Görüntüleme: 9800
  • 19 Mayıs 2020
  • .

T.C

SAĞLIK BAKANLIĞI

……………… AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ

………No’lu Birim

Sayı:                                                                                                                      …./05/2020

Konu:  İş Sağlığı ve Güvenliği

………………. İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNE

2019 yılı sonlarında Çin Halk Cumhuriyeti’nde ortaya çıkan ve dünyada hızlıca yayılan COVİD-19 salgını 11 Mart 2020 tarihinde DSÖ tarafından pandemi olarak ilan edilmiştir. Bu tarihten bir gün önce 10 Martta  Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından ilk vaka bildirimi yapılmış,  ardından Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından bir dizi önlemler alınmıştır.Ancak alınan önlemlerle birlikte özellikle pandemi ile savaşta en ön safhada mücadele eden sağlık çalışanları için alınan önlemlerin yetersiz kalması nedeniyle birçok sağlık çalışanı hayatını kaybetmiş ve bir çoğu da maalesef bu hastalığa yakalanmaya devam etmektedir.

Ülkemizde birkaç il dışında maalesef diğer tüm illerde sağlık çalışanları için gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınmamış,çalışanlara yönelik testler yapılmamış ve asıl nokta ise covid-19 salgını açısından yüksek risk altında bulunan özellikle 60 yaş ve üzerinde olanlar ile  kronik hastalığı olan sağlık çalışanların riskli olan bu durumları göz ardı edilerek çalıştırılmış ve çalıştırılmaya da devam edilmektedir. Enteresan olan sağlık kurumlarına nazaran risksiz olan diğer tüm kurumlarda 60 yaş ve üzeri olanlar ile kronik hastalığı olan çalışanların idari izinli sayılması buna karşın  yüksek risk taşıyan sağlık kurumlarında çalışan bu  riskli dezavantajlı grubun hayatları hiçe sayılarak çalıştırılmaya devam edilmesi ne akla ne hakkaniyete ne de 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa’ya uygunluk taşımamaktadır. Pandemi sürecinde riskli grupta bulunan sağlık çalışanları olarak idari izinli sayılmamamızı dahi herşeye rağmen sineye çektik. Ancak bu kadar yüksek riskli ortamda ve riskli durumlarında çalıştırılan biz sağlık çalışanları için 6331 sayılı Yasa gereği alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri de alınmamıştır. Nitekim risksiz veyahut teması dahi olmayan vatandaşlara covid19 testleri yapan Sağlık Müdürlükleri bu testleri kendi çalışanları için çok görükmüş,bu şekilde biz sağlık çalışanlarını güvensiz olarak çalıştırmaya devam edilmektedir. Bunun neticesinde ise gerek sağlam hastaların gerekse de sağlık çalışanların enfekte olması ve neticede hayatlarını kaybetmesine sebebiyet vermeye devam edilmektedir..

İzinleri, ödeme koşulları,vasıfları vb gibi bakanlıkça belirlenen ve  aile hekimlerinin gelir kalemiyle değil de  idarece verilen  aile sağlığı merkezi  cari giderleriyle çalıştırılan personelin görevi başında diğer kamu görevlisi  sayılması, bu personele karşı açılacak davaların Sağlık Bakanlığına karşı açılması, günübirlik izinler dahil tüm özlük hakları müdürlük de olacak şekilde takip edilmesi ,ilgili birimde veya aile sağlığı merkezinde hekimlerin ayrılması neticesinde gruplandırma şartlarının  müdürlükçe gruplandırma kapsamında çalıştırılan personellere ayrıca yeni bir sözleşme yapmadan aynı şekilde çalıştırılmasına devam ettiriliyor olması, işveren olan idarenin vekilleri aile hekimlerinin olması ve bu personelin çalıştırılmasına yönelik cari giderin müdürlüğün döner sermayesine aktarılarak personele ödenmesi gibi tüm bu nedenlerden dolayı İDARENİN İŞVEREN VEKİLİ OLARAK gruplandırma kapsamında çalıştırılan personeller dahil aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanların 6331 sayılı Yasa gereği iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin müdürlükçe görülmesi ya da hizmet alımına gidilerek bu hizmetin acilen verilmesi gerekmektedir.

Tüm bunlarla birlikte aile sağlığı merkezimizde çalışan gerek gruplandırma kapsamında mevzuat gereği idarenin talimatıyla çalıştırılan personel dahil tüm aile sağlığı merkezi çalışanları olarak   6331 sayılı İSGK md. 19/2c ‘’İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber vermek’’  hükmü gereğince bu talep yazısının yazılması hasıl olmuştur.Bu talepte işverenimiz olan Sağlık Bakanlığı adına işlem yürüten Sağlık Müdürlüğü tarafından ivedilikle yapılması gereken  aşağıdaki tüm tedbirlerin alınması gerekmektedir.

  1. Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması ve bu araç gereçlerin koruyuculuğunun analiz edilerek tercih edilmesi, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapması,
  2. İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri hususunda iş sağlığı ve güvenliği konusunda yetkili personellerce uygunsuzlukların giderilmesinin sağlanması,
  3. Covid-19 pandemisiyle değişen şartlar nedeniyle aile sağlığı merkezimizin risk değerlendirmesinin yeniden ivedilikle yapılması,
  4. İdare çalışanına görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu (( Gebeler,yasal süt izni kulanlar,engelli olarak istihdam edilenler,60 yaş ve üzerinde olanlar,dezavantajlı grupta  yer alan (bağışıklı sorunu olanlar,kanser hastaları,obezite kalp ve damar hastaları ile diyabet hastaları,kronik solunum yolu hastaları,organ nakli olanlar, ve diğer kronik hastaların çalıştırılmaması  ile okul öncesi ve ilköğretimde çocuğu bulunan çalışanlara izin konusunda kolaylık sağlanması vb) göz önüne alınarak çalıştırılması,aksi yönde tesis edilecek her tür işlemde idarenin taksirli ve kasti sorumluluğu olacağını,
  5. Yeterli bilgi ve talimat verilecekler ve bunların dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alınması,

Yukarıda arz edilen hususlar yerine getirilirken ; Risklerden kaçınmak, kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek,risklerle kaynağında mücadele etmek,işin kişilere uygun hale getirilmesi için işyerlerinin tasarımı ile iş ekipmanı, çalışma şekli ve üretim metotlarının seçiminde özen göstermek, özellikle tekdüze çalışma temposunun sağlık ve güvenliğe olumsuz etkilerini önlemek, önlenemiyor ise en aza indirmek,teknik gelişmelere uyum sağlamak, tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmek,teknoloji, iş organizasyonu, çalışma şartları, sosyal ilişkiler ve çalışma ortamı ile ilgili faktörlerin etkilerini kapsayan tutarlı ve genel bir önleme politikası geliştirmek,Toplu korunma tedbirlerine, kişisel korunma tedbirlerine göre öncelik vermek gibi ilkelerle hareket edilmesinin sağlanması hayati önem arz etmektedir.

İdarenin işveren konumunda olması hasebiyle aile sağlığı merkezlerin risk değerlendirmesini yaparken 6331 sayılı Yasa’nın 10. maddesi mucibince aşağıdaki hususların dikkate alınarak ivedilikle yapılması gerekmektedir.

a) Belirli risklerden etkilenecek yukarıda arz edilen riskli gruptaki çalışanların durumu,

b) Kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal madde ve müstahzarların seçimi( el dezefektnları,alkol vb)

c) İşyerinin tertip ve düzeni,teiaj uygula şekilleri,

ç) Genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar ,kronik hastalar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu,

d) İşveren, yapılacak risk değerlendirmesi gerçekten koruyuculuğu olan koruyucu donanım veya ekipmanın belirlenmesi,

 e) İşyerinde uygulanacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri, çalışma şekilleri çalışanların sağlık ve güvenlik yönünden korunma düzeyini yükseltecek ve işyerinin idari yapılanmasının her kademesinde uygulanabilir nitelikte olmasının sağlanması,

f) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden çalışma ortamına ve çalışanların bu ortamda maruz kaldığı risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılmasını sağlanması ; aile sağlığı merkezlerin risk değerlendirmesi yapılırken bu hususlarım özel olarak dikkate alınması için gereğinin ivedilikle yapılması gerekmektedir.

Ayrıca aile sağlığı merkezi tüm çalışanları için covid-19 pandemisiyle değişen koşullar nedeniyle ; Aile Sağlığı Merkezlerinde karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik riskleri, koruyucu ve önleyici tedbirler konusu,çalışanlar olarak  ile ilgili yasal hak ve sorumluluklarımızla ilgili konuları,İlkyardım, olağandışı durumlar, afetler ve yangınla mücadele ve tahliye işleri konularında gerekli eğitimlerin  yeniden yapılması gerekir.Aksi durumda 6331 Sayılı Yasa’nın 13’üncü maddesi gereği çalışanların, çalışmaktan kaçınma hakkı kullanılacaktır.

Bir çalışan olarak yukarıda arz ettiğim talepler yerine getirilmediğinde meydana gelebilecek iş kazası veya meslek hastalığının, işverenin kastı veya İSGK ve diğer Kanun, Tüzük ve yönetmeliklerde düzenlenen hükümlere aykırı bir hareketi sonucu meydana geleceği,bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumca sigortalı veya hak sahiplerine ödenen ve ödenecek olan ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalının veya hak sahiplerinin işveren olan idareden isteyebilecekleri tutarla sınırlı olmak üzere, Sosyal Güvenlik Kurumunca işveren olan idareye ödettirilecektir .(5510 sayılı SSGSSK md. 21)

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 417 nci maddesinde yer alan ‘’…İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür.

İşverenin yukarıdaki hükümler dâhil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle çalışan ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir.’’ Yasa hükmü gereği uyarınca işveren olan idare, risklerin meydana gelmesini engellemek amacıyla mevzuatta yer alan ve mevzuatta yer almayıp aklın, ilmin, teknolojinin gerektirdiği her türlü önlemi almak, bu önlemleri biz ASM çalışanlarına bilgi ve eğitim vererek, işyerinde gerekli organizasyonu sağlayarak, gerekli araç ve gereçleri tesis ederek, sağlık ve güvenlik tedbirlerini değişen şartlara uygun hale getirerek ve bunları uygulatmakla mükellef olduğu bahirdir.

Yine 1.7.1994 günlü, E. 1992/3, K. 1994/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile İşveren, kendisinin emir ve talimatı altında bulunan ve kendisine bağlı olarak çalışan işçiyi gözetme borcu altındadır. İşverenin işçiyi gözetme borcu kapsamındaki en önemli yükümlülüklerinden biri, işçinin sağlık, yaşam ve vücut bütünlüğünün korunması amacıyla, işveren tarafından iş sağlığı ve güvenliğini tesis edecek önlemlerin alınmasıdır.

Covid-19 salgını başladığından bugüne kadar testten geçirilmeyen aile sağlığı merkezindeki tüm çalışanlar olarak iş sağlığı güvenliğimizi sağlanmayan idarenin kusurlu sorumlu olduğunu belirtmek isteriz. Ancak gruplandırma kapsamında idarenin çalıştırmasını istediği personel dahil herhangi bir aile sağlığı çalışanı olarak covid19 ile enfekte olmamız ve bu enfeksiyonu da hastalara bulaştırmamız neticesinde idare işveren olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’n  ‘’Adam çalıştıranın sorumluluğu’’ başlıklı 66 ıncı madde gereği de sorumlu olacaktır. Nitekim TBK 66 ıncı maddede   ise;

‘’Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.

Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz.

Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür…’’ hükmüne yer verilmiştir.

Bu durumda idarenin işveren olarak biz aile sağlığı merkezi çalışanlarını gözetme borcuna aykırı davranması sonucunda ASM çalışanların ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı bir zararı meydana gelirse, bu zarar sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine dayanılarak tazmin edilecektir (TBK m. 417). Bu durumda biz çalışanlar olarak TBK m.112  maddesinde  ‘’ Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür’’  öngörülen hükme göre uğradığımız zararın tazminini işveren olan idareden talep etme hakkımız doğacaktır.Tabi yine TBK’nın 71. maddesi hükmünce öngörülen yeterince gerekli tedbir alınmayan ve tehlike sınıfında yer alan  aile sağlığı merkezlerinde doğacak her tür tehlikenin sorumluluğu yine idarede olacaktır.

Nitekim yukarıdaki yasa hükümleri haricinde ise Türk Ceza Kanunu’n 22/2, 83. ve 89. maddelerinde yer alan hükümler gereği idare ve idarecilerin kişisel olarak da sorumlu tutulacaktır.

Yukarıda talep edilen iş ve işlemlerin İŞVEREN KONUMUNDA OLAN idarece ivedilikle yapılması aksi durumda  arz edilen yasa hükümleri gereği İLERDE DOĞACAK OLASI TÜM İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI VB GİBİ OLAYLARDAN İŞVEREN İDARENİN  sorumlu olacağını ve talepler yerine gelmediği taktirde çalışanlar olarak yasal haklarımızı kullanacağımızı belirtmek isteriz. Gereği bilgilerinize arz olunur.

 

                                                                                                                       Dr.

Adres

TLFN:

 

 

 


Doküman Listesi

Dosya Adı Boyut Oluşturma Tarihi Dosya Türü
1. COVİD HASTALIĞI İÇİN DİLEKÇE 54,00 KB 19.05.2020 18:33:08 .doc
PAYLAŞ: