AHEF BORDRO EYLEMİ
Kasım 2024’de yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği, aile hekimliği sistemine yönelik ciddi yapısal sorunlar barındırmaktadır. Aile hekimlerinin de sahada doğrudan yaşadığı gibi bu yönetmelik, angarya iş yükünü artıran, sürdürülebilirlikten uzak ve hakkaniyetli olmayan bir yapıya sahiptir. Bizler bu yönetmeliği, kamuoyunda da ifade ettiğimiz şekilde “Zulüm Yönetmeliği” olarak tanımlıyor; hem bireysel hem de örgütsel düzeyde bu düzenlemeye karşı hukuki mücadelelerimizi sürdüyoruz. Bu kapsamda mitingler, iş bırakmalar ve çeşitli eylemler ile tepkimizi kararlılıkla göstermiş ve göstermeye devam ediyoruz.
Son olarak Haziran 2025 itibarıyla uygulamaya konduğu anlaşılan “6 aydır gelmeyen hasta” kriterine dayalı hakediş kesintileri, söz konusu yönetmeliğin hukuka aykırılığını ve hekimler üzerinde yarattığı keyfi yükü bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Bu kesintinin;
• Hangi resmi yönergeye, genelgeye, mevzuat maddesine dayandığı,
• Kriterlerin nasıl belirlendiği,
• 6 ay gelmeyen hastaların kimler olduğuna dair verilerin nereden elde edildiği,
• Ve hekimlere bu konuda hangi resmi yollarla bilgilendirme yapıldığı
aile hekimlerine bildirilmemiştir. Hekimlerin sorumlu tutulduğu bu veriler, SİNA ya da başka bir sistemde görüntülenememekte; veriye erişim hakkı olmadan bir kesintinin yapılması, hukukun temel ilkeleri olan belirlilik, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerine açıkça aykırıdır.
Gelmediği tespit edilen hastaya yönelik yalnızca hekimin sorumlu tutulması; hastaya hiçbir yükümlülük tanımlanmadan ve sistemin yapısal eksiklikleri göz ardı edilerek cezai bir kesinti mekanizması işletilmesi, kabul edilemez. Bu yaklaşım, aile hekimini hem veriye ulaşamayan, hem de hesap veremeyen bir sorumlulukla karşı karşıya bırakmaktadır.
Üstelik; “6 aydır gelmeyen hasta”nın kim olduğu, neden gelmediği, sistemin bu kişilerle ilgili bilgilendirme, yönlendirme ya da sorumluluk mekanizması oluşturup oluşturmadığı gibi sorular cevapsız kalmaktadır. Bu haliyle bu uygulama, bilimsel, etik ve hukuki temelden uzaktır.
Bu sebeplerle;
• Hekimlerin bilgilendirilmeden, savunması alınmadan, denetlenemeyen kriterler üzerinden kesinti yapılması,
• Hakkaniyetten ve şeffaflıktan uzak bordroların sunulması,
• Performansa dayalı cezai sistemin tek taraflı olarak hekime yüklenmesi,
tarafımızca reddedilmektedir.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu olarak bordro eylemi kararı almış bulunmaktayız. Her bir meslektaşımız, detaylı bordrosunu yazılı olarak talep edecek; yapılan kesintilerin gerekçelerini, yasal dayanaklarını ve hesaplama yöntemlerini sorgulayacak ve bu hukuksuzluğa karşı hem bireysel hem kolektif mücadeleyi sürdürecektir.
Bu süreçte ilgili kamu kurumlarına iletilmek üzere ekte yer alan dilekçe örneği, tüm aile hekimlerinin kullanımına sunulmuş ve bu bordro eylemi, hem mesleki haklarımızı hem de hukuki güvencelerimizi korumak adına başlatılmıştır. Aile hekimlerimiz dilerse bu metni DYS üzerinden gönderebilir veya il derneklerimizin örgütlenmesi ile il sağlık müdürlüklerine eş zamanlı dilekçe olarak sunabilir.
Kamuoyuna ve ilgililere saygıyla duyurulur.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu